Logoterapi, Victor Frankl tarafından kurulmuş bir psikoloji ekolüdür. Victor Frankl toplama kampında geçirdiği süre zarfında yaşadıklarından yola çıkarak bu ekolü kurmuştur. Frankl hastalarına neden intihar etmediklerini sorarak nevrozların üstesinden gelmek için hayatımızı tekrar keşfetmemizi amaçlamıştır. Kişiler de Logoterapi sayesinde geçmişin zincirlerini kırıp yol boyunca karşılaştıkları her türlü zorluğu yenerek ilerleyebilirler. Sartre’ın da dediği gibi hayatımızın anlamını yaratmayız, onu keşfederiz.
Morita terapisi ise Logoterapinin ortaya çıktığı yıllarda Shoma Morita tarafından kurulmuş amaç odaklı bir terapi ekolüdür. Morita psikoterapist olmanın yanı sıra bir Zen budistiydi ve Japonya’da kalıcı bir iz bırakmıştır. Batı terapileri daha çok hastaların duygularını kontrol etmeye odaklanırken, Morita Terapisi duyguları kontrol etmeye çalışmadan kabul etmeyi öğretmektedir. Bunun sebebi ise duyguların eylemlerin sonucu olarak görülmesidir. Morita Terapisini göre hasta hem duygularını kabul eder hem de yeni duygular yaratmayı amaçlar. Bu duygular tekrarla öğrenilir. Sonuç olarak, Morita terapisi semptomları ortadan kaldırmaz ama bunun yerine kaygılarımızı, korkularımızı, endişelerimizi kabul etmemizi ve onları bırakmamızı öğretir. Morita terapisinin üç ana prensipleri şunlardır:
- Duygularınızı kabul edin.
Bir Zen ustasının da dediği gibi ‘‘bir dalgadan diğer dalgayla kurtulmaya çalışırsak kendimizi sonsuz bir denizde buluruz.’’ Morita terapisine göre duygularımızı biz yaratmayız, onlar bize gelirler ve onları kabul etmek zorundayızdır. İşin püf noktası ise duygularımızı hoş karşılamaktan geçer.
- Yapmanız gerekeni yapın.
Morita terapisi semptomları ortadan kaldırmaya odaklanmaz çünkü tedavi kendi başına gerçekleşir. Terapistin misyonu danışanın karakterini geliştirmektir. Morita terapisine göre yaptığımız şeyler karakterimizin temelini oluşturacağından deneyim yoluyla keşif yapmak hastaya bağlıdır. Bu terapi ekolüne göre danışanların kendi eylem ve etkinliklerinden ders çıkarmaları amaçlanmaktadır.
- Hayatınızın amacını keşfedin.
Morita terapisinin mantrası şudur: ‘‘Şu anda ne yapmaya ihtiyacım var? Hangi eyleme geçmeliyim?’’ Duygu ve düşüncelerimizi kontrol edemezken eylemlerimizin sorumluluğunu alabiliriz. Bu sebeple başarmanın anahtarı kendi ikigaimizi keşfetmektir.
İkigai ve Diğer Terapi Ekolleri arasındaki Benzerlikler ve Farklılıklar
Hem Logoterapide hem de Morita Terapisinde terapist ya da ruhani inziva olmadan erişilebilecek bireysel ve eşsiz bir deneyim sunulmaktadır. Bu deneyim kendi İkigai’mizi yani yaşam amacımızı bulmamız yolunda bizi zorlayabilecek çeşitli yollarla doludur. Bu yolda ihtiyacımız olabilecek bazı temel araçlar şunlardır: egzersiz yapmak, akışı yakalamak, ve zorluklar karşısında pes etmemek. Dünya bir yoldur ve bu yolda karşılaşılan zorluklara rağmen başarmak ve fırsatlarla dolu olduğunu kabul etmek zorundayızdır. Peki ya siz tutkularınızı dünyanın en önemli şeyiymiş gibi kapılmaya hazır mısınız? Hazırsanız diğer yazımızda her uğraşımızda akışı nasıl yakalayacağımızı anlatacağım. Şimdilik görüşmek üzere…
Referans: Hector, G., & Miralles, F (2017). Ikıgai, Japonların Uzun ve Mutlu Yaşam Sırrı, İndigo Yayınları, İstanbul.
- Bildiri- #psikolojiörgünkalmalı - Temmuz 14, 2020
- Kaplanı Uyandırmak-Peter Levine - Haziran 18, 2020
- ”Çözünürlüğü Yüksek Hayatlar” - Aralık 23, 2019